Teminat Senedi
Teminat senedi bir anlaşma uyarınca işin, verilen sözün, mal veya hizmetin eksiksiz tamamlanacağını, taahhüdün sorun olmadan yerine getirileceğini, verilen taahhütlerin yerine getirilmediği takdirde, nasıl bir sorumlulukla karşı karşıya kalacağını beyan eden tarafın imzaladığı şartlı-bedeli senede denir. Yani teminat senedi; bir işin, taahhüdün, alım-satımın veya hizmetin kararlaştırıldığı şekilde tamamlanacağının, aksi halde senette yazan parasal miktarın ödeneceğinin taahhüt edildiği yazılı belgedir.
Teminat senetleri, günlük ve ticari hayatta çeşitli sebeplerle ve çok sık kullanılan hukuki belgelerdir. Bundan dolayı hayatın birçok alanında düzenlenme alanı bulmuşlardır.
Teminat Senetlerinin Düzenlenmesi
Bir senedin teminat senedi olabilmesi için üzerine yazılan ‘’teminattır’’ ibaresi tek başına yeterli değildir. Yargıtay’ın yerleşik ve süreklilik arz eden içtihatlarına göre, neyin teminatı olduğu senet üzerinde açıklanmalı veya ayrı bir belge ile senedin teminat senedi olduğu belirlenmelidir. Aksi durumda senedin, teminat senedi vasfını taşımadığı kabul edilmektedir.
Bir senedin teminat senedi vasfını taşıyabilmesi için; ya senet metninde açık olarak teminatın hangi hususta verildiği belirtilmeli ya da ayrı bir sözleşmeyle söz konusu teminat senedine atıf yapılarak senedin teminat senedi olduğunun belirlenebilir olması sağlanmalıdır.
Senet üzerine yazılacak olan ‘’teminattır’’ ibaresi tek başına senede teminat senedi olma hüviyetini kazandırmaz. Teminat Senedidir, Devredilemez, Ciro Edilemez ibareleri tek başına geçersiz, hiç yazılmamış kabul edilir.
Teminat Senedinde Olması Gereken Hususlar
Senedin vade kısmına ‘’Teminat Senedidir’’ ibaresi yazılmalıdır.
Senedin ön yüzüne ‘’Şu sözleşmeye konu olarak hazırlanmıştır’’ denilmeli,
Senedin arka yüzünü(ciro edilen bölüme) hangi konu için teminat senedinin hazırlandığı özetlenmelidir.
Özet kısmında ‘’…anlaşması üzerine bu teminat sözleşmesi hazırlanmıştır, sözleşme konusu tamamlandığında teminat senedinin hükümleri geçersizdir, ciro edilemez’’ notu yazılmalıdır.
Rakamı yazılmayan, boş senede atılan imzalar borç doğursa da yasal değildir. Tarafların bilgisi halinde doldurulmalıdır. Alacaklı, işveren tarafından tutarı boş bırakılan senetler imza için talep edilemez.
•Tek başına teminattır ibaresi senedin teminat senedi olduğunu göstermemektedir. Bununla ilgili Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun ilamı mevcuttur şöyle ki ;
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 12-496/534 sayılı ilamında;
“…Takip konusu senet arkasında ‘işbu senet teminattır’ biçimindeki açıklama, neyin teminatı olduğunu açıkça belirtmediğinden, anılan senedin teminat senedi olduğunun kabulüne yeterli değildir. Dairenin yerleşik ve süreklilik arz eden içtihatları da bu yöndedir…”
•Bir teminat senedinden bahsedebilmek için hangi ilişkinin teminatı olduğu açıkça belirtilmelidir Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 7.11.2019 tarihli kararında da buna değinmiştir ;
Yargıtay 12.H.D., 2018/11241 E., 2019/16137 K., 7.11.2019 T. ;
“…Takip dayanağı senedin teminat senedi olduğu iddiasının, hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle ya da yazılı bir belge ile ispatlanması gerekir (HGK’nun 14.03.2001 tarih ve 2001/…-233 E, 2001/257 K. sayılı ve yine HGK’ nun 20.06.2001 tarih ve 2001/…-496 Sayılı kararları). Senet üzerine yazılmış teminat kaydının senet metnine dahil olması gerekir.
Somut olayda, takip dayanağı bononun incelenmesinde, bononun sol ön yüzünde; ”İş bu Senet Daire Teminat ipotekleri çözüldüğünde düşer” ibaresinin senet metni dışında kalacak şekilde yazıldığı anlaşılmıştır. Senet metnine dahil olmayacak şekilde yazılan teminat kaydı senedin kambiyo vasfını etkilemez. Borçlu tarafından teminat iddiasını ispata yarar başkaca delil de ibraz edilmediği anlaşılmıştır.
O halde Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun itirazının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir…”
Yargıtay 12.H.D., 2009/29141 E., 2010/68 K., 11.1.2010 T. ;
“…İİK’nun168/3. maddesi uyarınca, yapılan takibin şekline göre, borçlu, senedin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal ( 5 ) günlük süre içerisinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Söz konusu süre kesin süre olup, başvurulmaması halinde hak düşürücü süre sebebiyle sürenin uzatılması mümkün değildir.
Somut olayda yapılan takiple ilgili olarak gönderilen 10 örnek ödeme emri, borçluya 07.01.2009 tarihinde tebliğ edilmiş olup, borçlu da tebliğ tarihinin 07.01.2009 olduğunu şikayet dilekçesinde belirtmiştir. Bu durumda şikayetin yasal 5 günlük süre içerisinde ( en geç 12.01.2009 tarihinde ) yapılması gerekirken, bu süreden sonra 13.01.2009 tarihinde başvuruda bulunulduğundan ve bu hususun mahkemece re’sen gözetilmesi gerektiğinden, borçlu isteminin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken işin esası incelenerek istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir…”
Yargıtay 12.H.D, 2014/11410 E., 2014/13843 K., 19.11.2013 T. ;
“…bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı senedin teminat senedi olmasından bahisle takibin iptali istemine ilişkindir. Takip dayanağı senedin teminat senedi olduğu iddiasının, hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle ya da yazılı bir belge ile ispatlanması gerekir…”
Comments